Dalga Şekilli Dairesel Silindir Etrafındaki Akışın İncelenmesi
Özet
"Dairesel
silindir üzerindeki akışlar son yıllarda hem deneysel hem de sayısal çalışmalar
ile yoğun bir araştırma konusu olmuştur. Atmosferik bir sınır katmanına gömülü bir sonlu dairesel silindirin serbest
uç bölgesi etrafındaki akış yapısı deneysel olarak incelenmiştir. Deney, en boy oranı 10 olan sonlu dalgalı ve düz silindirlerin, bir
düzlemde düz iki adet end plate arasına dikey olarak monte edildiği, açık devre
tipi rüzgar tünelinde gerçekleştirilmiştir. Silindir çapını esas alan 11 adet
farklı Reynolds değeri belirlenmiştir. Bu tez çalışmasının amacı silindir
etrafındaki akış yapısı ve bu akış yapısın serbest yüzeyle etkileşimin nicel ve
nitel olarak deneysel araştırılmasıdır. Ayrıca silindirlere uygulanan akış için
loadcell (yük hücresi) ile kuvvet ölçümü yapılmıştır." ( Özbakır, 2019)
Konunun
Önemi
“Küt bir
cisme etkiyen dış akış, cismin arkasında karmaşık ve zamana göre değişen bir
davranış sergiler. Akışkan, temas ettiği cisme momentum aktarırken ayrıca
cismin üzerinde, cismin şekline ve akış özelliklere göre basınç farklılıkları
yaratır. Bu durum kendisini cisim üzerinde titreşim, sürükleme ve kaldırma gibi
etkilerle gösterir.
Küt cisimlerin etrafındaki akış, şekli ve zamana göre değişen düzensiz yapısı ile yıllardır bilim insanlarının ilgi odağı olmuştur. Ünlü bilim adamı ve ressam Leonardo Da Vinci’nin de dikkatini çeken bu durum, Da Vinci’nin çizimlerinde görülmektedir.
Küt cisimlerin etrafındaki akış, şekli ve zamana göre değişen düzensiz yapısı ile yıllardır bilim insanlarının ilgi odağı olmuştur. Ünlü bilim adamı ve ressam Leonardo Da Vinci’nin de dikkatini çeken bu durum, Da Vinci’nin çizimlerinde görülmektedir.
DaVinci’nin
katı cisimlerin üzerindeki akışı gösteren çizimi
Yapılan
gözlemler ve deneyler sonucunda, belirli bir Reynolds sayısından (kritik
Reynolds sayısından) sonra küt cisimlerin arkasında girdapların oluştuğu
görülmektedir. Bu girdaplar cismin arkasında periyodik olarak ilerleyerek bir
yol oluştururlar. Bu salınımlar, dış
etkiler kaynaklı olmayıp, tamamen kendiliğinden oluşan salınımlardır .
von Kármán girdap yolu, Rishiri
Adası, Japonya
Akışın
cismin üzerinde ve arkasında bıraktığı etkisinin ve düzensizliklerin kontrol
edilmesini gerektiren mühendislik uygulamaları vardır. Örneğin, hava akışının
uçak kanatları üzerindeki dağılımı flaplar, fletnerler ve karıştırıcılar gibi
elemanlarla kontrol edilerek, uçağa etkiyen kaldırma, sürükleme gibi
kuvvetlerin büyüklüğü değiştirilir. Böylece uçağın kalkışı, güvenli uçuşu ve
yere indirilmesi sağlanır.
Silindir
etrafındaki akış ise günümüzde inşaat, havacılık, makine ve kimya gibi
alanlarda karşımıza çıkmaktadır. Kimyasal karıştırıcılar, gürültü ve titreşim
kontrolü, hava olaylarının kontrolü gibi mühendislik uygulamalarında silindir
üzerindeki akışa benzer durumlar gözlemlenir.
Silindir
üzerindeki akışın Re sayısına göre gruplandırılması
Silindir
üzerindeki akıştaki düzensizlikler hem laminer akış hem de türbülanslı akış
rejimlerinde karşımıza çıkmaktadır. Bu salınımı sönümleyebilmek veya akışın
silindir üzerindeki etkilerini azaltabilmek için bir kontrol stratejisi
geliştirmek mümkündür.
Kapalı
devre kontrolde eyleyici tarafından yapılan etki istenilen etkinin değeriyle
karşılaştırır ve eyleyicinin etkisi aradaki farka göre düzenlenir. Kapalı devre
sistemde bir geri-dönüş mekanizması mevcuttur. Açık devre kontrolde ise amaç
etkiyi düzeltmektir, herhangi bir geri-dönüş mekanizması yoktur ve etkinin
büyüklüğü ne kadarsa sonuç da o kadar büyük olur. Kontrol yöntemleri ise
literatürde aktif ve pasif kontrol yöntemleri olmak üzere iki ana başlık
altında toplanır. Pasif kontrol yöntemleri akış kontrolü için bir enerji
kaynağına gereksinim duymazken, aktif kontrol yöntemleri enerjiye gereksinim
duymaktadır. Diğer yandan bu gereksinim, aktif kontrolde eyleyici ile yapılan
etkinin istenilen zamanda ortadan kaldırılmasına veya değiştirilmesine olanak
tanır. Diğer bir deyişle, aktif kontrol yöntemleri daha esnek bir kontrol
stratejisi geliştirilmesine imkân sağlamaktadır.
Silindir üzerindeki akışın kontrolü için
şimdiye kadar denenmiş aktif kontrol yöntemleri akustik uyarma, silindiri
döndürme, silindiri yandan (lateral) titretme, ayrışma noktalarında emme-üfleme,
akışın içine titreyen tel yerleştirme, akışın içine kanatçık yerleştirme gibi
tekniklerdir.”
( Apaçoğlu,2010)
Silindir etrafındaki akım alanı ve teğetsel
hız bileşeni (Öner
ve arkadaşları,2010)
"Modellerin
Belirlenmesi
İçi boş(5
adet) ve düz(1 adet) olarak toplamda 6 adet model belirlenmiştir. Bu modeller
üçe bölünerek üç part olarak belirlenmiştir. Tüm modellerin toplam uzunluğu 320
mm’dir. Bu modeller 120, 120 ve 80 mm olmak üzere üç kısım olarak belirlenmiştir.
İçi boş modellerin kabuk kalınlığı 2.90 mm olarak belirlenmiştir. Giriş ve
çıkış delikleri tüm modellerde 10.40 mm’dir. İçi boş modellerin giriş ve çıkış
tabanları 5 mm’dir.İçi boş modellerin ölçüleri aşağıda yazıldığı gibi
belirlenmiştir.
- ·
Dalga
boyu=20mm , Dalga üstü çap=35mm ve Dalga dibi çap=25mm
- ·
Dalga
boyu=40mm, Dalga üstü çap=37.5mm ve
Dalga dibi çap=22.5mm
- ·
Dalga
boyu=40mm, Dalga üstü çap=35mm ve Dalga
dibi çap=25mm
- ·
Dalga
boyu=40mm, Dalga üstü çap=32.5mm ve
Dalga dibi çap=27.5mm
- ·
Dalga
boyu=80mm, Dalga üstü çap=35mm ve Dalga
dibi çap=25mm
Düz modelin çapı ise 30
mm’dir.
[1] Düz silindir D=30mm
[2] λ=20mm; D=25mm-35mm
[3] λ=40mm; D=25mm-35mm
[4] λ=80mm; D=25mm-35mm
[5] λ=40mm; D=22.5mm-37.5mm
[6] λ=40mm; D=27.5mm-32.5mm
Aerodinamik Kuvvet Hesaplamaları
Sürükleme Kuvveti (drag
force), dairesel silindirin üzerine etki
eden aerodinamik kuvvetin serbest akış hızına ve yere paralel, akışkanın hızına
zıt yöndeki direnç kuvvetidir.
(FD= sürükleme kuvveti, CD= sürükleme
katsayısı,
= havanın yoğunluğu,
= serbest akış hızı, A= dairesel silindir alanı)
Kaldırma Kuvveti (lift force) dairesel silindir
üzerine etki eden aerodinamik kuvvetin serbest akış hızının doğrultusuna ve
yere dik aerodinamik kaldırma kuvvetidir.
Kuvvet bileşenleri
Test Sonuçların Analiz Edilmesi
Grafiği
bakıldığında sürükleme katsayısının en düşük olduğu 4 numaralı eğri, en yüksek
olduğu ise 2 numaralı eğridir. Sürükleme katsayısının düşük olabilmesindeki en
önemli faktörler; dalga boyu mesafesi ve dalga üstü, dalga dibi arasındaki
mesafenin olduğu görülmektedir. Bu mesafeler artırılındığında sürükleme
katsayısı düşeceği görülmektedir. Bu olayların gerçekleşmesi Reynolds sayısını
bağlı olduğu görülmektedir. Reynolds sayısının yaklaşık olarak 15000’in altında
olduğu en düşük eğri 5 numaralı iken üstünde olduğu en düşük eğri 4 numaradır. 1, 3 ve 6 numaralı eğrilerin
Reynolds sayısının yaklaşık 25000’inden fazla olduğu olduğu yerlerde sürükleme
katsayısının birbirine yakın olduğu görülmektedir. 2, 4 ve 5 numaralı eğrilerde
ise sürükleme katsayıları sabit olduğu görülmektedir.
Düz ve dalga boyu 40 olan dairesel silindirlerin
şematik görünümü
Grafiğe
bakıldığında sürükleme katsayısının en düşük olduğu eğri 3 numara iken, en
yüksek olduğu eğri ise 4 numaradır. 1, 2 ve 4 numaralı eğrilere bakıldığında
genel olarak sürükleme katsayılarının birbirine yakın olduğu görülmektedir. Reynolds
sayısının yaklaşık olarak 25000’in üstünde iken 1,2 ve 4 numaralı eğrilerde
sürükleme katsayılarının neredeyse eşit olduğu görülmektedir.
Düz, dalga boyu 20,40,80 aynı
çaplı olan dairesel silindirlerin şematik görünümü
Grafiğe
bakıldığında sürükleme kat sayısının en düşük olduğu eğri 4 numara iken, en
yüksek olduğu eğri 2 numaradır. 1 ve 3 numaralı eğriler genel olarak
bakıldığında sürükleme katsayılarının birbirine yakın olduğu görülmektedir.
Reynolds sayısının yaklaşık 25000’ den sonraki değerlerinde bu iki eğrinin
neredeyse eşit olduğu görülmektedir. 2 ve 4 numaralı eğriler Reynolds sayısının
yaklaşık 25000’den sonraki değerlerinde sürükleme sayılarının neredeyse sabit
olduğu görülmektedir.
Sonuç
Bu
deneyin amacı drag kuvvetinin istenilen seviyede (verimli) düşük olmasıdır. Drag
kuvvetinin düşük olabilmesi için iki önemli unsur vardır. Bunlar; dalga boyu
mesafesi ve dalga üstü, dalga dibi arasındaki mesafedir. Bu mesafeleri Reynolds
sınır değerlerine bağlı olmayarak artırıldığında drag kuvveti düşecektir fakat
istenilen verim alınamayacaktır. Reynolds sınır değerleri yaklaşık olarak 15000
ve 25000’dir. Bu mesafeleri bu değere bağlı olarak artırıldığında hem drag
kuvveti düşecektir hemde istenilen verim alınacaktır. Bu neticeleri değiştirmek
için yapılması gereken yerinde değişikler; Reynolds=15000’ in altında dalga
üstü ve dalga dibi çapı arasındaki mesafe, Reynolds=15000-25000 arasında ise
dalga boyu mesafesinin artırılmasıdır. Reynolds sınır değerlerine bağlı ya da
bağsız hem dalga üstü ve dalga dibi çapı arasındaki mesafe hemde dalga boyu
mesafesi artırıldığında önceki sonuçlardan daha verimli bir sonuç elde
edilecektir. Üretilmiş modellerin ölçüleri çerçevesinde drag kuvvetinin maximum
düşecek şekilde bir model tasarlanacak olursa bu modelin ölçüleri “λ=80mm D=22.5mm-37.5mm” olacaktır.
" ( Özbakır, 2019)
KAYNAKLAR
- Büryan APAÇOĞLU, Silindir üzerindeki laminer ve türbülanslı akışın kontrolsüz ve kontrollü had analizleri, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Yüksek lisans tezi, 2010
- A. Alper Öner, Murat ÇOBANER, M. Salih KIRKGÖZ, M. Sami AKÖZ, Yatay bir dairesel silindir etrafındaki akımda maksimum hızın yapay sinir ağları ile tahmini, Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, Vol:26, Sayı:1, Sayfa:63-70, Mart-2010
- Cengiz Han ÖZBAKIR, Dalga Şekilli Dairesel Silindir Etrafındaki Akışın İncelenmesi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Lisans Tezi, 2019
Yorumlar
Yorum Gönder